Tam 30 gündür hayatımın tam ortasındasın.
30 gün...
Kaç saat,kaç dakika,kaç saniye eder bilmiyorum. Sevdiğinin yanındayken zaman çabuk geçiyor,bunu biliyorum ama. Daha dün umutsuz bakışlarım üzerindeydi,sen farkında değildin bile. Gizli gizli bakıyordum,yakalanmaktan korkuyordum. Yakalanmışım bile,haberim yoktu.
Çok büyük sözler çıktı ağzımdan...
"Bir daha aşık olmam,kimseye güvenemem..." Karşıma senin çıkabileceğini hesaba katmamıştım. Sadece adını bildiğim birine aşık oldum. Gözlerindeki acıyı görerek. Birbirimizi çektik,mıknatıs gibi. Kenetlenip kaldı kalplerimiz artık. Sensiz nefes alamıyorum. Senin olduğun her saniyeye,gün kadar değer veriyorum. Saniyeler bile değerli. Gözlerine bir saniye daha bakabilmek,hiçbir şeye değişmem. (sarılmak dışında)
Bana dokunuşlarına aşığım,öpüşlerine,gözlerinin bana bakışına...
Çok içim acıdı benim. Acı acı ağladım. Ruhum parçalandı.
Kimseye inanmıyordum ben. Kimse beni sevemezdi ki. Kimi sevsem zarar vermiyor muyum zaten? Ya da onlar zarar vermiyorlar mı? Sen bana zarar veremezsin. Ruhun izin vermez,biliyorum. Ama ben...
Ellerimin arasından kayıp gideceksin sanki. Kapıdan çıktığın her an,bir daha gelmeyeceksin sanıyorum. "Bu ilişki biterse benim yüzümden biter." demiştim. Yalvarırım izin verme. Sakın göz yumma.
İçimdeki sen öyle ulaşılmaz ki... Derinlere sakladım seni,iyice gömdüm. Ruhumun en içinde kal,kimse görmesin istedim. Kimse dokunmasın benden başka.
Kalbinin atışlarına aşığım; ara ara ritmi bozulan...
30 gün önce cuma günü... Saniyeler kadar yakın bana.
Korkak gözlerimizin ilk kesiştiği an...
Dudaklarımızın ilk buluştuğu an...
Elinin titreyişine aşığım,öpemeyişine,korkak bakışlarına...
Seni öyle seviyorum ki,nasıl anlatabilirim diye düşünüyorum. Nereden başlayabilirim?
İhtiyacım var sana,su içmeye ihtiyacım olduğu kadar. Bana kızdığın zaman,kendimden nefret ediyorum. Beni sevdiğin zaman,ben de kendimi seviyorum. Öylesine bağlandım ki sana,şimdi gitsen ölemem de,sürünürüm. Yıkılırım,boğulurum. Hayata küserim,kendimden iğrenirim...
Keşke her saniyemiz beraber geçse diyorum. Ayrılmak o kadar zor geliyor ki bana. Özleminden öleceğim diye korkuyorum. Öylesine özlüyorum ki,sesini duyuyorum,kokun geliyor burnuma,sarılıyorsun sanki...
Psikolojimi bozdun resmen. Ne zaman düzgündü ki? Boşver.
Anlatmayı beceremiyorum. Duygularımı yazamıyorum,olmuyor. Eksik kaldılar yine işte. Hep senin suçun. Gözlerime baktığın 1 saniye için sayfalarca yazı yazılır çünkü. 30 günde kaç bin saniye var kim bilir? Çok zor seni tarif etmek. Başkasın işte. Seni kısaca anlatmam gerekirse:
Ruhum
Kalbim
Gözlerim
Ellerim
Kollarım
Her şeyimsin sen...
30 gün bana yetmez bil. Kalabildiğin kadar kal benimle. Mümkünse hiç gitme benden. Hep benim ol. Seni çok seviyorum aşkım.
*
2 Aralık 2011 Cuma
16 Ağustos 2011 Salı
Tam bir aptal olmalıyım!
Herkesi iyi sandım. Bana zarar vermezler hatta severler sandım. Yanılmışım. Bile bile canımı yakmaktan vazgeçmedim. Kendimi ağlattıkça,ağlattım. Mazoşist biriyim belki. Ne yazık.
Narin bedenimi param parça yaptım. Hislerimi körelttim. Nasıl attığını bilmediğim kalbimi dinlemeyi bıraktım. Sevemiyorum,güvenemiyorum. Arkadaş dahi edinemiyorum. Herkesin kafasında bir çift boynuz var sanki. Belki insanlarda kendimi görüyorum. Benim melek olduğumu kim söyledi? Keşke şeytan olsaydım. Zavallı bir insanın önünde eğilmezdim. Dimdik,güçlü,kararlı...
Olmadı. Hep iyi olduğum için ağladım. İyi olmak ne kazandırdı? Parçalandım. Saygı duyulmadı bana. Ah keşke biraz olsun saygı duyulsaydı şu benliğime. Saygı duyulacak neyim kaldı ki?
İsteklerim var. İsteklerimi karşılayacak hiçbir şey yok. Boşu boşuna yapılmış listelere bakıyorum. Adını "yapılacaklar listesi" koymuşum. Yapmayacaklarımı sıralamışım. Adını yanlış koymuşum; yapılmayacaklar istesi olmalıydı.
Tam bir zavallıyım. Öldüğüm gün, "Nasıl bilirdiniz?" sorusuna, "Zavallıydı." demelerini isteyecek kadar...
Herkesi iyi sandım. Bana zarar vermezler hatta severler sandım. Yanılmışım. Bile bile canımı yakmaktan vazgeçmedim. Kendimi ağlattıkça,ağlattım. Mazoşist biriyim belki. Ne yazık.
Narin bedenimi param parça yaptım. Hislerimi körelttim. Nasıl attığını bilmediğim kalbimi dinlemeyi bıraktım. Sevemiyorum,güvenemiyorum. Arkadaş dahi edinemiyorum. Herkesin kafasında bir çift boynuz var sanki. Belki insanlarda kendimi görüyorum. Benim melek olduğumu kim söyledi? Keşke şeytan olsaydım. Zavallı bir insanın önünde eğilmezdim. Dimdik,güçlü,kararlı...
Olmadı. Hep iyi olduğum için ağladım. İyi olmak ne kazandırdı? Parçalandım. Saygı duyulmadı bana. Ah keşke biraz olsun saygı duyulsaydı şu benliğime. Saygı duyulacak neyim kaldı ki?
İsteklerim var. İsteklerimi karşılayacak hiçbir şey yok. Boşu boşuna yapılmış listelere bakıyorum. Adını "yapılacaklar listesi" koymuşum. Yapmayacaklarımı sıralamışım. Adını yanlış koymuşum; yapılmayacaklar istesi olmalıydı.
Tam bir zavallıyım. Öldüğüm gün, "Nasıl bilirdiniz?" sorusuna, "Zavallıydı." demelerini isteyecek kadar...
15 Ağustos 2011 Pazartesi
A Perfect Circle - 3 LibrasHer şey bitti artık.
Açıklama yapmaya,özür dilemeye gerek yok. Sadece bitti.
"Keşke bitmeseydi." dediğim günler oldu. Sadece her gün.
"Ondan nefret ediyorum." dediğim günler oldu. Sadece 1 saniye.
"Belki yeniden başlarız." dedim. Sadece her sabah.
Sevgim tükenmedi,nefret edemedim. Sadece sevdim.
Kaydol:
Yorumlar (Atom)